Toplumsal cinsiyet, bireylerin toplum içindeki rollerini, kimliklerini ve statülerini belirleyen sosyal bir yapı olup, kültürel normlar ve değerlerle şekillenmektedir. Reklamcılık, bu toplumsal normların üretildiği ve yeniden üretildiği en önemli kitle iletişim araçlarından biri olarak öne çıkmaktadır. Reklamlar, yalnızca tüketim alışkanlıklarını yönlendiren ticari araçlar değil, aynı zamanda toplumsal değerleri yansıtan ve şekillendiren kültürel metinlerdir. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet temsillerinin reklam içeriklerine nasıl yansıdığı, cinsiyet rollerinin ne şekilde inşa edildiği ve güçlendirildiği önemli bir araştırma konusu haline gelmiştir. Geleneksel reklamlarda kadın ve erkek rolleri belirli kalıplar çerçevesinde sunulmakta; kadınlar çoğunlukla ev içi sorumluluklarla ilişkilendirilirken, erkekler çalışma hayatı ve otorite figürleri olarak temsil edilmektedir. Ancak toplumsal değişimlerle birlikte reklamcılıkta da cinsiyet rollerine yönelik yaklaşımlar dönüşüm geçirmiş, modern reklam kampanyalarında daha eşitlikçi temsiller yer almaya başlamıştır. Bu çalışma, Türkiye’de ve farklı kültürel bağlamlarda reklamcılıkta toplumsal cinsiyet temsillerini inceleyerek, reklamların toplumsal cinsiyet normlarını nasıl pekiştirdiğini veya dönüştürdüğünü analiz etmeyi amaçlamaktadır. Reklam içeriklerinin, toplumun kadın ve erkek algısını nasıl şekillendirdiğini anlamak, toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında medya ve reklam sektörünün sorumluluğunu değerlendirmek açısından büyük önem taşımaktadır.