Yapay zekâ teknolojisi, insan zihniyle gerçekleştirilebilen işleri yapabilen ve belirli düzeyde düşünme yetisine sahip makineler olarak değerlendirilmektedir (Nilsson, 1971). Yapay zekâ, büyük verileri analiz etme, otomasyon sistemleri aracılığıyla süreçleri yönetme ve simülasyonlar sayesinde senaryoları yorumlama gibi yetkinlikleriyle insanın stratejik ve yaratıcı kararlar almasını kolaylaştırmaktadır. İnsan ve yapay zekâ iş birliği sonucunda kolektif zekâ ortaya çıkmakta, birbirini tamamlayan ve karşılıklı kazanımlar sağlayan etkileşimler gerçekleşmektedir. Bu iş birliği, çeşitli avantajlar sunmakta; yeni meslekler, beceriler, iş tasarımları ve öğretim modellerinin gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Yapay zekâ ve insan ortaklığı sayesinde işler daha hızlı çözümlenmekte, karar alma süreçleri daha isabetli hâle gelmekte ve daha güçlü sonuçlar elde edilmektedir. İşletmelerde yapay zekâ uygulamalarının kullanımı, kişiselleştirilmiş program ve çözümlerin geliştirilmesine olanak tanımaktadır. İnsan ve yapay zekâ iş birliği, daha yenilikçi ve yaratıcı gelişmelerin önünü açarak çeşitli alanlarda dönüşüm sağlamaktadır. Bu sinerji, farklı faktörler üzerinde olumlu etkiler yaratmakta ve iş dünyasında önemli değişimlere yol açmaktadır. Bunun yanı sıra, yapay zekâ ve insan iş birliği ile dijital dönüşüm, veri uzmanlığı, yapay zekâ mühendisliği ve dijital sanat tasarımı gibi yeni meslek alanlarının ortaya çıkmasını da teşvik etmektedir. Bunun yanı sıra, kişiselleştirilmiş eğitim programları, hızlı karar alma mekanizmaları ve yenilikçi iş süreçleri de yapay zekâ destekli dönüşümün önemli çıktıları arasında gösterilmektedir.