Mezopotamya’nın en eski topluluklarından olmasına rağmen I. Dünya Savaşı’nın koşulları ve sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler nedeniyle çeşitli coğrafyalara dağılmış olarak farklı iktidarlar altında yaşayan Süryanilerin toplumsal aidiyetleri farklı sosyal, kültürel ve siyasal koşullar doğrultusunda şekillenmiştir. Bu çalışma, siyaset sosyolojisi merceği altında, Süryani kimliğini temellendiren ve şekillendiren mekânların sosyal ve siyasal koşullarının yanı sıra, bu koşullar altında ortaya çıkan sorunlara da değinerek Süryanilerin farklı kimlik stratejilerini nasıl inşa ettiğini ve günümüzde iktidar ve diğer yerel halklar ile ilişkilerini bu stratejiler üzerinden nasıl müzakere ettiğini anlamaya gayret göstermiştir.

7 Şubat 2022 - 10 Şubat 2023 tarihleri arasında yürütülen alan araştırmasının bulguları, Süryani kimliğinin farklı kolektif hafızalardan beslenerek inşa edildiğini ortaya koymuştur. Bu bulgulara göre söz konusu hafızaların oluşmasının nedeni, Süryaniler arasında farklı kültürel ve ideolojik aidiyetlerin tasfiyesini sağlayan bir ulus-devlet fikrinin henüz inşa edilememiş olmasıdır. Bu durum, Süryanilerin menşei ve kolektif adı ile ilişkili tartışmaların günümüze kadar devam etmesini ve hatta bir tür siyasal güç mücadelesine dönüşmesini sağlamıştır. Dolayısıyla bu çalışma hem Süryani kimlik stratejilerinin nasıl inşa edildiğini anlamaya hem de günümüzde bireylerin neden bu stratejileri benimsediğini yorumlamaya çalışmıştır.