Sosyal medya sporcuların kendilerini tanıtmaları, kariyerlerini geliştirmeleri ve geniş kitlelere ulaşmaları için önemli bir araç haline gelmiştir. Kadın sporcular açısından bu platformlar, özellikle geleneksel medyada sınırlı yer bulmaları nedeniyle, daha büyük bir öneme sahiptir. Türkiye'deki kadın sporcular, başarılarını, antrenman süreçlerini ve bireysel hikayelerini sosyal medya aracılığıyla geniş bir kitleyle paylaşarak, spor dünyasında daha fazla görünürlük kazanmaktadır. Ancak, bu süreçte karşılaşılan en büyük sorunlardan biri toplumsal cinsiyet önyargıları ve siber zorbalıktır. Kadın sporcuların sosyal medya paylaşımları, başarılarından çok fiziksel görünümlerine odaklanan yorumlarla karşılanmakta ve bu durum, Türkiye’deki toplumsal algıların sosyal medya üzerindeki yansımasını açıkça göstermektedir. Buna rağmen, sosyal medya kadın sporcular için güçlü bir fırsat alanı sunmaktadır. Futbol, voleybol ve basketbol gibi takım sporlarında yer alan sporcular, bu platformlar sayesinde bireysel marka değerlerini artırabilirken, taraftarlarla daha güçlü bir bağ kurma şansı yakalamaktadır. Ayrıca, toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık yaratmak için sosyal medyanın etkili bir araç olarak kullanıldığı görülmektedir. Türkiye'deki kadın sporcuların sosyal medya kullanımını desteklemek hem sporcuların kariyerlerini hem de toplumdaki eşitlik algısını olumlu yönde etkileyebilir. Bu bağlamda, sporcuların sosyal medya deneyimlerinin iyileştirilmesi ve cinsiyetçi önyargılarla mücadeleye yönelik stratejilerin geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır.