Şevler, altyapı projelerinde eğimli yüzeylerin güvenliğini ve stabilitesini sağlamak amacıyla tasarlanır. Şev stabilitesini etkileyen faktörler arasında eğim, yükseklik, malzeme özellikleri, drenaj sistemleri ve çevresel koşullar yer alır. Şev stabilitesini sağlamak için istinat duvarları, beton ve kaya dolgular, ankraj sistemleri gibi çeşitli teknikler kullanılır. Bunun yanında, sismik etkilerden kaynaklanan dinamik gerilmelerin şev stabilitesi üzerindeki etkilerinin incelenmesi, özellikle deprem bölgelerinde büyük önem taşır. Sismik şev stabilitesi analizlerinde, dinamik gerilmelerin şev üzerindeki etkileri kütlesel mukavemet kaybı ve zemin mukavemeti kaybı olmak üzere iki ana başlık altında ele alınır. Kütlesel mukavemet kaybında, deprem sırasında meydana gelen dinamik gerilmeler zeminin mukavemetini geçici olarak aşarak kalıcı deformasyonlara yol açar. Zemin mukavemeti kaybında ise, dinamik yükler zeminin kayma mukavemetini ciddi ölçüde azaltır ve sıvılaşma gibi daha ciddi stabilite sorunlarına neden olabilir. Bu bağlamda, sıvılaşma potansiyelinin değerlendirilmesi ve kritik kayma yüzeyinin tespiti, stabilite analizi için öncelikli adımlardır. Bu çalışmada sismik şev stabilite analizlerinde kullanılan teknikler ele alınmıştır. Psödo-statik analiz, Newmark analizi, kütlesel ve zemin mukavemeti kaybına odaklanan yöntemler detaylı şekilde incelenmiştir.