Türkiye gerek güçlü nüfus yapısıyla gerekse de devasa ekonomik hacmiyle çevre kirliliğini hem arttıran hem de bu artıştan olumsuz etkilenen gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Bu noktadan hareketle çevresel bozulmayı etkileyen faktörlerin doğru bir şekilde tespit edilmesi ve enerji arz-talep dengesinin tarihsel seyrinin anlaşılması, sürdürülebilir çevre ve enerji politikalarının oluşturulması açısından kritik bir öneme sahiptir. Enerji politikalarının yalnızca bugün yaşayan canlılar için değil, gelecek nesilleri de etkileyecek olması bu konunun önemini daha da arttırmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmayla, Türkiye enerji piyasalarının genel görünümü tarihsel bir perspektiften ele alınarak, enerji politikalarına ilişkin genel bir çerçeve sunulması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sağlaması amaçlanmaktadır. Elde edilen bulgulara göre enerji verimliliğinin artırılmasını önceleyen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik eden, teknolojik yeniliklere ve uluslararası iş birliğine önem veren bir yönetim anlayışı, politika yapıcılar için önemli bir stratejik öneri olarak değerlendirilebilir. Bu tür bir anlayışın, yalnızca enerjide dışa bağımlılığı azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda enerji arz güvenliğini güçlendirerek çevresel tahribatları azaltacağı düşünülmektedir. Sonuç olarak bu çalışmayla Türkiye’nin gelecek ikinci yüzyıldaki enerji vizyonunun, sadece ekonomik kalkınmayı önceleyen değil, aynı zamanda sürdürülebilirliği de dikkate alan daha kapsamlı stratejileri içermesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.