Dünya pazarlarında etkinliğini arttırmak ve rekabet gücü elde etmek isteyen işletmelerin özellikle Ar-Ge faaliyetlerine önem verdikleri bir dönem yaşanmaktadır. Ar-Ge faaliyetleriyle ortaya konan inovatif ürünler işletmelere patent koruması altında belli süreler için koruma sağlamaktadır. Ar-Ge ve patent bu yönüyle işletmeler açısından stratejik bir öneme sahiptir. Bununla birlikte özellikle son yıllarda patent davalarındaki artış, ürün yaşam döngülerinin kısalması, taklit teknolojilerinin gelişmesi ve patent yasalarının uygulanmadığı yüksek yoğunluklu pazarların ortaya çıkması işletmeler açısından geleneksel Ar-Ge stratejilerinin sorgulanır hale gelmesine sebep olmuştur. Çalışmada bu doğrultudaki görüşler incelenmiş ve işletmelerin gelecek dönemlerde Ar-Ge ve patent süreciyle ilgili olarak karşılaşacakları zorluklar ve bu zorluklarla baş etmede kullanabilecekleri yöntemler tartışılmıştır. Önümüzdeki dönemlerde stratejik iş birliklerinin, kümelenmenin, teknoloji transferinin, müşteri veri tabanlarının öneminin giderek artacağı öngörülmektedir. Bu gelişmelere uygun olarak proje odaklı esnek Ar-Ge yapılanmasını hayata geçiren ve Ar-Ge vizyonu doğrultusunda etkili stratejik planlama yapan işletmelerin rekabet avantajını koruyarak hayatta kalacağı düşünülmektedir.