Erken Çocukluk Eğitiminde Yönetim
Şu kitabın bölümü:
Erdemir,
B.
(ed.)
2024.
Güncel Eğitim Yönetimi Uygulamaları.
Özet
Okul öncesi eğitim, çocukların sosyal, duygusal, bilişsel ve fiziksel gelişimini destekleyen temel bir süreçtir. Eğitimde başarı, özellikle erken yaşta tasarlanan etkin politikalar ve etkili yönetim modellerine bağlıdır. Türkiye'de bu süreç, toplumsal ve kültürel dönüşümlere paralel olarak sürekli bir evrim geçirmiştir. Okul öncesi eğitimin yönetiminde yer alan liderlik, öğretmenlerin ve diğer paydaşların çocukların gelişimine katkıda bulunmasını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır.
Osmanlı döneminde Sıbyan mektepleri gibi dini eğitime odaklanan kurumlarla sınırlı kalan erken çocukluk eğitimi, Cumhuriyet’in ilanından sonra modernleşme çabalarının bir parçası haline gelmiştir. 1923-1926 yıllarında yapılan girişimlerle anaokulu sayısında artış görülse de kaynak yetersizliği nedeniyle sürdürülebilir bir yapı oluşturulamamıştır. 1980’lerde başlayan reformlarla erken çocukluk eğitiminin önemi vurgulanmış, 2000’li yıllarda ise bu eğitimin yaygınlaştırılmasına yönelik projeler hız kazanmıştır. 2012 yılında zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, okul öncesi eğitimi de bu kapsamda daha erişilebilir hale getirmiştir.
Türkiye’de okul öncesi eğitimde farklı yönetim modelleri benimsenmiştir. Bürokratik model, hiyerarşik yapısıyla standartların sağlanmasına odaklanırken; demokratik model, öğretmenler ve ailelerin sürece katılımını teşvik eder. Dönüşümcü model, liderlik kavramını ön plana çıkararak yenilikçi yaklaşımları desteklerken, katılımcı model tüm paydaşların karar süreçlerine aktif katılımını sağlar. Her modelin avantaj ve dezavantajları bulunmakta olup, etkin bir yönetim anlayışı için bu yaklaşımların esnek bir şekilde uygulanması önerilmektedir.
Merkeziyetçi yapının hâkim olduğu Türkiye’de, okul öncesi eğitimde yerel ihtiyaçlar göz ardı edilmekte ve bu durum özellikle kırsal bölgelerdeki okulların kendi koşullarına uygun çözümler geliştirmesini zorlaştırmaktadır. Ayrıca, nitelikli öğretmen eksikliği, mesleki gelişim imkanlarının yetersizliği ve finansman sorunları eğitimin kalitesini olumsuz etkilemektedir. Kırsal bölgelerde eğitime erişim ve fırsat eşitliği gibi konular da önemli sorunlar arasında yer almaktadır.
Okul öncesi eğitim kurumlarında yöneticiler, günlük işleyişin sürdürülmesinin yanı sıra liderlik becerileriyle eğitimde vizyon oluşturma görevini de üstlenmektedir. Müdürlerin liderlik kapasitesi, öğretmenlerin motivasyonunu artırmak ve yenilikçi yaklaşımları teşvik etmek açısından kritik önemdedir. Dönüşümcü liderlik, öğretmenlerin profesyonel gelişimlerini destekleyerek, okul öncesi eğitimin kalitesini artırmada etkili bir yöntem olarak ön plana çıkmaktadır.
Eğitimin yerelleştirilmesi, bölgesel ihtiyaçların daha iyi karşılanması açısından önemlidir. Kaynakların artırılması ve etkin kullanımı, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişiminin desteklenmesi, aile katılımının artırılması ve kalite standartlarının belirlenerek düzenli denetlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, yöneticilerin liderlik becerilerinin geliştirilmesi, eğitim kalitesini artırarak çocukların gelişim süreçlerine olumlu katkılar sağlayacaktır.