Olimpiyat oyunları, büyük çevresel etkileri olan küresel bir organizasyondur. Çevresel sürdürülebilirlik, Olimpiyatlar gibi büyük etkinliklerin ekosistemlere zarar vermeden gerçekleştirilmesini sağlamada önemli bir rol oynar. Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların aşırı tüketimini önleyerek biyolojik çeşitliliği koruma amacı güder. Bu, karbon emisyonlarının azaltılması, enerji verimliliği, geri dönüşüm uygulamaları ve su kaynaklarının korunması gibi adımlarla sağlanabilir. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), çevresel sürdürülebilirlik stratejilerini Olimpiyatlar için kapsamlı bir şekilde belirlemiştir ve çeşitli olimpiyat oyunlarında bu hedeflere ulaşılmaya çalışılmıştır.

1992 Barcelona Olimpiyatları, çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir dönüm noktası olmuş, şehirdeki endüstriyel alanlar dönüştürülüp yeşil alanlar yaratılmıştır. Sidney 2000 ise çevresel sürdürülebilirlik ilkelerini modern olimpiyat oyunlarında uygulamaya koyarak örnek teşkil etmiştir. Ancak Atlanta 1996 ve Atina 2004 gibi oyunlar, çevresel hedeflerin yeterince gerçekleştirilmediği eleştirileri almıştır. Tokyo 2020 ise karbon ayak izini azaltmaya yönelik bir dizi yenilikçi adım atmış, ancak COVID-19 nedeniyle bazı projeler yarım kalmıştır. Paris 2024, çevresel sürdürülebilirliği ön plana çıkaran hedeflerle, olimpiyat tarihinde önemli bir örnek teşkil etmeyi planlamaktadır. Bu oyunlar, çevresel etkileri en aza indirgemek için sürdürülebilir ulaşım, enerji yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi stratejilerle gerçekleştirilmiştir.