Geçmişten Günümüze Biyolojik Tehditler
İndir
Özet
Mikroorganizmaların neden olduğu salgınlar tarih boyunca toplumları ve siyasi mekanizmaları derinden etkilemiş ciddi sonuçların doğmasına neden olmuştur. Salgın hastalıklar yüzünden ekonomiler çökmüş, nüfus azalmış, toplumsal yapı zarar görmüş hatta bazı devletler ve imparatorluklar yıkılmıştır. Hastalıkların nedenleri o yıllarda bilinmese bile sonuçlarının gözlenmesine dayalı olarak, toplumlar ve zamanın hükümdarları çıkarlarına uygun yöntemler geliştirmeye çalışmışlar savaş ve saldırı amacıyla biyolojik maddeleri kullanmışlardır. Tarihte Kartaca generali Hannibal'ın Bergama Kralı (Eumenes II) ile yapılan savaşta çömleklerin içindeki zehirli yılanların Pergamon gemilerine atmalarından Japonların ikinci Dünya savaşında vebalı pirelerle yaptığı saldırılara kadar pek çok yöntem kullanılmıştır. Devletler arasındaki savaşlarda biyolojik maddelerin kullanılması 26 Mart 1975'te yürürlüğe giren “Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’yle yasaklanmış olsa da bazı devletler bu silahları savunma kılıfı altında üretmeye devam etmişler ve devam etmektedirler. Bunun ötesinde biyolojik ajanlar sadece devletler açısından değil “Aum Shirinkyo” ve “Rajneesh tarikatı” gibi terör örgütleri, Ivins veya Pandey gibi diğer kötü niyetli kişilerin de ilgisini çekmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Bugün için biyolojik ajanlara devletlerin, terör örgütlerinin ve kötü niyetli kişilerin ilgisi azalmamıştır. Hatta artarak devam ettiği bile söylenebilir. Dünyada yaklaşık 20 civarında ülkenin çeşitli araştırmalar ve projeler adı altında ve yüksek güvenlikli laboratuvarlarda çalışılmalar yaptıkları bilinmektedir. Bu tür araştırmalar, son derece tehlikeli mikroorganizmalar ve biyolojik maddelerle çalışmak üzere tasarlanan Biyolojik Seviye 4 (BSL4) adı verilen laboratuvarlarda artmaya devam etmektedir. Bu laboratuvarlarda uluslararası bağımsız denetimler yapılamamakta bu nedenle çalışmalar açık ve şeffaflıktan uzak yürütülmektedir. Denetimsizlik bu laboratuvarların bilim dünyası için “Pandora’nın kutusu” olmasına ve kuşkulara neden olmaktadır. Biyolojik ajanlar, ister doğal salgınlar yaparak isterse de kötüye kullanılması şeklinde olsun, insanlık için nükleer tehlikeden daha büyük tehdit olmaya devam edecektir. Bu çalışmada biyolojik ajanların tarih boyunca insanlık için ne büyük felaketlere neden olduğu gözden geçirilmiş ve günümüzdeki tehlikelere karşı farkındalık oluşturmak amaçlanmıştır.