Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) ve çevresel maliyetler arasındaki ilişki, son yıllarda işletmelerin sürdürülebilirlik stratejilerinde önemli rol oynamaya başlamıştır. KSS, işletmelerin sadece kâr amacı dışında geçerek çevresel ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmelerini teşvik etmektedir. Şirketlerin çevreye olan etkilerini minimize etmeye yönelik uygulamaları, uzun vadede hem finansal performanslarını artırmakta hem de toplum nezdindeki itibarlarını güçlendirmektedir. Çevresel maliyetler, işletmelerin faaliyetleri sonucunda çevreye verdikleri zararın giderilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla yapılan harcamaları ifade eder. Bu maliyetler, doğrudan ve dolaylı olarak işletmelerin çevreye duyarlı süreçler geliştirmelerini zorunlu kılar. Çevresel maliyetlerin doğru hesaplanması ve yönetilmesi, işletmelerin çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarında kritik bir rol oynamaktadır. KSS projeleri kapsamında atık yönetimi, karbon salınımının azaltılması ve su geri kazanımı gibi uygulamalar hem çevresel maliyetleri düşürmekte hem de şirketlerin rekabet avantajını artırmaktadır. Örneğin, karbon salınımını azaltmaya yönelik projeler, işletmelerin çevre vergilerinden kaçınmasına olanak tanıyarak maliyet tasarrufu sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, çevresel maliyetlerin raporlanması ve bu maliyetlerin mali tablolar üzerinde görünür kılınması, şirketlerin daha iyi çevresel yönetim stratejileri geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. KSS ve çevresel maliyetler arasındaki ilişki, işletmelerin sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda finansal performansları üzerinde de olumlu etkiler doğurmaktadır. Çevresel sorumluluk projeleri, işletmelerin çevreye olan zararlarını azaltırken, uzun vadede maliyet tasarrufu elde etmelerine ve sürdürülebilirliklerini güçlendirmelerine katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda, çevresel maliyetlerin hesaplanması ve KSS projelerinin etkilerinin analiz edilmesi, işletmelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmalarında önemli bir araç olmuştur. Özellikle yenilikçi çevre dostu uygulamaların benimsenmesi, işletmelerin itibarını artırmakla kalmayıp aynı zamanda operasyonel verimliliklerini de geliştirerek uzun vadeli rekabet avantajı sağlamaktadır.