Biyoteknoloji, spor bilimlerinde performans takibi ve geliştirilmesi açısından büyük yenilikler sunarken, sporcu sağlığı ve etik açısından önemli riskler de barındırmaktadır. Spor teknolojileri ve biyoteknoloji, sportif performansı artırma, yaralanmaları önleme ve antrenman süreçlerini optimize etme konusunda önemli ilerlemeler sağlamaktadır. Biyoteknolojik destekli rehabilitasyon yöntemleri, spor yaralanmalarının tedavisinde devrim niteliğindedir ve spor yaralanmalarının tedavisinde kök hücre terapileri ve rejeneratif tıp gibi yenilikçi yaklaşımlar sunmaktadır. Kök hücre terapileri ve rejeneratif tıp gibi yenilikçi yaklaşımlar, sporcuların daha hızlı iyileşmesini ve spora geri dönüş süreçlerinin hızlanmasını sağlamaktadır. Bununla birlikte, genetik mühendisliği, spor performansının iyileştirilmesinde büyük bir potansiyele sahiptir. Gen terapisi ve gen dopingi, sportif performans üzerinde önemli etkiler yaratabilen biyoteknolojik uygulamalar arasında yer almakta, ancak etik tartışmalar ve sağlık riskleri nedeniyle dikkatle ele alınması gerekmektedir. Gelecekte, biyoteknoloji ve genetik mühendislik uygulamaları, sporcuların performanslarını daha bilimsel temellere dayalı olarak geliştirme fırsatları sunarken, bu teknolojilerin etik boyutları da dikkate alınmalıdır. Genetik varyantların bireysel performans üzerindeki etkilerini daha iyi anlamaya yönelik yapılacak çalışmalar, sporcuların genetik profillerine dayalı kişiselleştirilmiş antrenman ve rehabilitasyon programlarının geliştirilmesine olanak tanıyacak ve böylece spor performansının daha bilimsel, verimli ve etik bir zemine oturmasına katkı sağlayacaktır.