Türkiye’de Merkezi ve Yerel Yönetim Uyumsuzluğunda Dirençli Kentler Kritiği
Şu kitabın bölümü:
Tün,
M.
(ed.)
2024.
Tehlikeler ve Afet Dirençli Kentler II.
Özet
Son yıllarda yaşanan doğal felaketler, iklim krizi, kentsel yıkımlar, salgın hastalıkların artmaya başlaması afet yönetiminde geleneksel strateji ve yaklaşımların yetersiz kaldığı görüşünü güçlendirmiştir. Yönetişim çerçevesinde ortaya çıkan yeni afet/risk yönetim yaklaşımı, iki önemli unsur olan belirsizliği kabul etme ve buna yönelik öngörü ve senaryolar geliştirme üzerine dizayn edilmiştir. Bu kapsamda kentler planlarını oluştururken herhangi bir afet durumunda mekânsal, sosyal, ekonomik, çevresel vb. birçok unsuru dikkate alarak işlevlerini yerine getirebileceğine ve riskleri göz önüne alarak kentlerin ve toplumun sürdürülebilirliğine ilişkin dirençliliği sağlayabileceğine dair yaklaşımlar önem kazanmıştır. Dolayısıyla Türkiye’de son dönemde yaşanan salgın hastalıklar ve afetlerden sonra dirençli kent kavramı hakkında akademik ve politik tartışmaların arttığı görülmüştür. Dirençli kentler sayesinde, merkezi idare ve yerel yönetimler arasında koordinasyon ve işbirliğiyle hızlı çözümler sunularak kentsel şoklara karşı kentlerin yönetsel ve örgütsel işlevleri yerine getirmesi beklenmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de merkezi ve yerel yönetim arasındaki ilişkilerde hukuksal, yönetsel ve politik unsurlar ve özellikler dikkate alınarak dirençli kent politikalarının ve ilkelerinin uygulanması hem mevcut haliyle hem de eleştirel olarak değerlendirilmiştir.