Bu çalışma 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Yönetimi Anabilim Dalı’nda Prof.Dr. Tülay Özüerman danışmanlığında tamamlanarak savunulmuş olan “Medya ve Demokrasi: Türkiye'de Siyasal İktidar- Toplum İlişkisinde Medyanın Rolü” başlıklı Doktora Tezinin sunulduğu 2010 yılından bu yan gerçekleşen dijitalleşme sürecinin bağlamında, konuyu tekrar ele alma zaruriyetinden doğmuştur. Teori ve araştırmaların rehberliğinde hazırlanan bu kitap, geleneksel medyadan dijital medyaya doğru evrim süreci içerisinde ortaya çıkan süreçler ve etkiler eleştirel bir karşılaştırmalı bir perspektiften derinlemesine bir anlayış geliştirme amacıyla hazırlanmıştır. Çalışma, esin kaynağı olan tez yazıldığı dönemde gündeme yeni yeni girmeye başlamış ancak etkilerinin henüz çok hissedilmediği, sosyal medya, post-truth, filtre balonları gibi yeni kavramları da kapsamaktadır. Aynı zamanda medya ve demokrasi denildiğinde merkezi role sahip olan kamuoyu, medyalaşma, siyasetin kişiselleşmesi gibi geleneksel medya döneminden devralınan kavramları dijitalleşme bağlamında yeniden bir değerlendirmeye almıştır ve disiplinler arası siyasal iletişim ve demokrasi alanına bir giriş sağlıyor. Bununla birlikte çalışmada teknolojik determinizme kaçmadan gerek geleneksel medya ve gerekse dijital medya, toplumdaki sorunların sebebi değil ancak eşitsizlik gibi gömülü sorunları ve etkilerini büyüten bu sorunlara yeni alanlar açan bir bağlamda ele alınmaktadır. Kitap iki ana kesim üzerinden şekillendirilmiştir. İlk olarak medya ve demokrasi bağlamında ortaya çıkan sorunlara kaynaklık eden olgular ve süreçler, bölümler halinde toparlanarak değinilmiştir. Ancak bu olgular ve süreçleri keskin bir şekilde birbirinden ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle kitap içi yapılan referanslara göz önüne alarak okuma yapılması okuyucu açısından daha verimli olacaktır. Kitabın ikinci bölümünde ise gerek geleneksel ve gerekse dijital medyanın bir önceki kısımda bahsedilen süreçlere bağlı olarak ortaya çıkan etkileri incelenmiştir. Kitap içi referanslara dikkat edilerek okuma yapılması önerisi bu kısım için de geçerlidir. Bu bağlamda ele aldığı konuların da özellikle Türkçe literatürde fazla çalışılmamış konular olması itibarıyla yeni araştırmacılara ilham verici olması umuduyla hazırlanan bu kitabın literatürde önemli açığı kapatmasını diliyoruz.