Osmanlı Kadısının Güvence Arayışı: Dava Tanıklarının (Şuhûdü’l Hâl) Mahkemede Varlığı Ve Faaliyetleri (Bir Şer’iyye Sicili -215/1 Urfa- Üzerinden Bir Anlama Denemesi)
Şu kitabın bölümü:
Tansü,
Y.
E.
(ed.)
2023.
Tarih Alanında Seçme Yazılar-VI.
Özet
Osmanlı mahkemesinde iki tür şahitlik vardı: Birisi bugünde anladığımız ve kullandığımız manada olayın, huzurdaki davanın görgü şahitleri yani tarafların şahitleri idi. Diğeri ise terim adıyla şuhûdü’l hâl denilen mahkemenin şahitleri idi. Bu ikinci şahitler gurubu kimlerdi? Fonksiyonları ne idi? Geç Osmanlı döneminde sayıları artan Osmanlı Mahkemelerinin içinde Şeriat Mahkemesinin görev sahası büyük ölçüde özel hukuk ile sınırlandırılmıştı belki ama klasik dönemin tek yargı mercii oldukları ve bu tek yargı merciinde de tek hakim ilkesi geçerli olduğu göz önüne alındığında bu tek hakim belki de yaptığı çalışmaların hesabını verirken bir güvenceye mi ihtiyaç duyuyordu? Bu tek hakimin hakim olmanın ötesinde Osmanlı adli-idari teşkilatının başı olarak çok fazla görevi vardı ve bunları yapması onu toplum içinde çok etkin, göz önünde ve tabii ki yaptıklarına dikkat edilir bir kişi yapıyordu. Bu kişi belki de yaptığı işlere şehrin birçok etkin kişisinin de en azından hesap verirken ortak olmasını mı istiyordu? Osmanlı Mahkeme kayıtlarında bulunan şuhûdü’l-hâl ya da dava tanıkları olarak adlandırılan bu kişileri kimlerin oluşturduğu, davalarda etkili oldukları faktörlerin neler olduğu mevzusu bu araştırmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışma XX. yüzyıla ait bilgiler içeren 215/1 Numaralı Urfa Şer‘îyye Sicili’ndeki belgelerin yorumlanması ve analizlerini kullanarak bu soruların cevaplarını aramaktadır.