Bu makale, I. Dünya Savaşı'ndan yenik ve işgal altında çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun Anadolu topraklarında başlayan bağımsızlık mücadelesi sırasında yapılan seçimleri anlatmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir komutan olan Mustafa Kemal Paşa'nın Mondros Mütarekesi'nin hemen ardından bağımsızlık mücadelesi için kamuoyu oluşturmak amacıyla "Minber" ve Milli Mücadele'yi başlatırken "İrade-i Milliye" gazetelerini kurmasının önemini tartışmakta, basının önemini vurgulamakta ve basının rolünü öne çıkarmaktadır. Amasya Protokolü'nden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışına kadar Milli Mücadele'nin hemen her aşamasında milli egemenlik kavramının öne çıkarılması vurgulanırken, Milli Mücadele'nin başlangıcında 1919 seçimlerinde basının ve propagandanın rolü inceleniyor. Sivas Kongresi'nin kararıyla yayın hayatına başlayan "İrade-i Milliye" gazetesi ile İstanbul'un önde gelen gazetelerinden "İkdam" ve "Yenigün "de seçimlere ilişkin çıkan yazılar mercek altına alınıyor. Özellikle gazetelere yansıdığı şekliyle halkı oy kullanmaya teşvik eden söylem aktarılıyor. Makalede, Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın işgal altında bile ulusal egemenlik ilkesine bağlı kalarak nasıl güç ve meşruiyet kazandığı vurgulanıyor. Basının Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın açılması için gösterdiği çabalar, basının ulusal egemenliğin inşasındaki rolüne ışık tutuyor.