Astım ve Lökotrien Reseptör Antagonistleri
Şu kitabın bölümü:
Yiğit,
A.
(ed.)
2023.
Nanoteknoloji ve Organik Kimya.
Özet
Nefes darlığı, göğüste tıkanıklık, hırıltılı solunum ve öksürük semptomları ile karşımıza çıkan bir kronik enflamatuvar solunum yolu hastalığı olan astım, ilaç ve sağlık hizmetleri gibi doğrudan giderler ile verim kaybından doğan dolaylı giderler de düşünüldüğünde sadece hastaya değil, topluma da mali bir yük getirmektedir. Bu nedenle yeni ilaç moleküllerinin geliştirilmesi astım tedavisinde süregelen bir meydan okumadır. Radikal bir tedavisi henüz olmasa da astım uygun bir tedavi ile kontrol altına alınabilmektedir. Tedavide amaç semptomları kontrol altına almak, solunum fonksiyonlarını düzeltmek ve atakları önlemektir. Bu amaçla astım tedavisinde kullanılan ilaçlar “rahatlatıcı ilaçlar” ve “kontrol edici ilaçlar” olarak gruplandırılır. Bunlardan ilkinde hızlı etki ederek semptomların giderilmesini sağlayan, gerektiği zaman kullanılan bronkodilatörler yer almaktadır. Diğer grupta ise astımın kontrol altında tutulmasını sağlayan, düzenli ve uzun süreli kullanılan antiinflamatuvar etkili ilaçlar bulunmaktadır. İnhaler streoidler en etkili kontrol edici ilaçlardır. Ancak bazı hastaların kortikosteroid tedavisine yanıt vermemesi, inhaler ilaçlara uyumdaki zorluklar ve steroidlerin istenmeyen yan etkileri astımın antiinflamatuvar tedavisinde yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu amaçla geliştirilen yeni ilaçlar arasında lökotrien reseptör antagonistleri en çok fayda umulan grup olmuştur. Montelukast, zafirlukast ve pranlukast kullanıma sunulan lökotrien reseptör antagonistleridir. Henüz sadece üç ilaç onay almış olsa da yapılan çalışmalar yeni lökotrien reseptör antagonistlerinin yakın gelecekte astım tedavisinde kullanıma girebileceğini göstermektedir.