Toplumda yaşanan problemlerin en önemli nedenlerinden biri de kişilerin olayları yeterli bilgisi olmadan yorumlamasıyla ilişkilerde, günlük hayatta, iş hayatında ve çeşitli sosyo-politik ortamlarda ortaya çıkan ve ayrımcılıklara neden olan durumlardır. Önyargı hakkındaki teorilere bakıldığı zaman temel olarak önyargıyı insani durumlarda arayan ve önyargının ancak zayıf bir karakterde gelişeceğine yönelik görüşler bulunmaktadır. Önyargı, insanların zihin ve kültürlerinden tamamen yok edilemeyeceği gibi her insan veya grubun önyargı ve ayrımcılığa yatkınlığı da aynı değildir. Dolayısıyla, nedenleri anlaşılıp işleri, gelirleri yeniden dağıtma veya konutları iyileştirme gibi müdahaleler ile önyargı ve ayrımcılık yok edilemese de önemli oranlarda azaltılabilir. Önyargılarla başetme süreci toplumdaki diğer alanlara yönelmeden önce bireysel olarak başlamalıdır. Öncelikle insanların bilinçsiz bir önyargıya sahip olduklarını kabul etmeleri gerekir ve bunu belirlemek içinde uygulanabilecek çeşitli testler bulunmaktadır. Bilinçsiz önyargıyı anlamak, tanımak, farkında olmak ve baş edebilmek bir beceridir ve bu beceri önyargıya yönelik bilgi, birikim, farkındalık ve bilinci gerektirmektedir.