S.aureus Gram pozitif, hareketsiz, koagülaz pozitif ve genellikle üzüm salkımı görünümü ile karakterize 0.5-1.5 µm çapında koklardır. İnsan vücudunun mikrobiyotasında kommensal olarak bulunabilmesine karşın S.aureus, akut ve yıkıcı hastalıklardan kronik ve tedavisi zor enfeksiyonlara kadar çeşitli hastalıklara neden olabilen fırsatçı ve çok yönlü bir patojendir. S.aureus birçok bireyin nazofarinksinde kolonize olur, ancak bu kolonizasyon, kişiden kişiye değişen enfeksiyonların kaynağı olabilir. Deoksiribonükleaz, hiyalüronidaz, koagülaz ve lipaz gibi enzimleri sentezleyerek patojenitesini artırmaktadır. Enfekte ettiği konağın bağışıklık sistemini manipüle ederken kendinin hayatta kalmasını sağlayan ekzotoksinler gibi virülans faktörleri bulunmaktadır. Penisilinlere karşı direnç gelişiminden sonra yarı sentetik bir antibiyotik olan metisiline karşı da direnç geliştirerek, metisilin dirençli S. aureus (MRSA) suşları ortaya çıkmış ve hızla yayılmaya başlamıştır. MRSA izolatları, hastane kökenli (HA-MRSA) ya da toplum kökenli (CA-MRSA) olabilmekte ve birçok antibiyotiğe karşı direnç geliştirmeye devam etmektedir. MRSA’nın tanımlanmasında katalaz, koagülaz ve kültür gibi konvansiyonel yöntemler ve pulsed-field jel elektoforez (PFGE), random amplifiye polimorfik DNA (RAPD), multilokus sekans tiplemesi (MLST) ve Real Time PCR gibi moleküler yöntemler kullanılmaktadır. MRSA’nın evrimini, moleküler karakterizasyonunu ve epidemiyolojisini anlamak oluşabilecek bir salgın ihtimalini ortadan kaldırmak için yol gösterici olacaktır.