Gençler hızla globalleşen dünyada tüm ülkeler açısından önemi sürekli artan nüfus grubunu oluşturmaktadır. Ülkelerin toplumsal ve ekonomik açıdan gelişmeleri ve toplumsal varlıklarını sürdürebilmeleri adına genç nüfusa verdikleri önemin arttırılması, bu bağlamda gençlerin eğitim, öğretim, sosyo – kültürel, psikolojik ve ekonomik açıdan desteklenmesi gerekmektedir. Genç bireyler ülke nüfusunun önemli bir parçası olmakla birlikte günümüz toplumlarının en savunmasız ve kırılgan gruplarından da biri olarak gözükmektedir. Söz konusu kırılganlığı belirleyen faktörler arasında yukarıda bahsi geçen boyutların neredeyse tamamına etki eden genç işsizlik kavramı karşımıza çıkmaktadır. Genç işsizlik sadece işsizlik boyutuyla ekonomik olarak problem olmakla kalmayıp, toplum düzenine etki eden psikolojik ve sosyo – kültürel boyutlarıyla da yapısal soruna dönüşme riski taşıyan ve ülkelerin çözüme kavuşturmaları gereken bir olgu halini almaktadır.

Küreselleşmenin toplumsal refahı arttırmasının yanında iş gücü piyasasında eşitsizliğe de yol açan bir miktar zayıflığı da beraberinde getirdiği görülmektedir. İnsani gelişmişlik düzeyinin yükseltilmesi, kalkınmanın sağlanabilmesi ve sürdürülebilir düzeye taşınabilmesi ile genç işsizliğin yapısal sorun halini almadan çözülebilmesi adına bir dizi sosyal ve ekonomik politikaya ihtiyaç duyulduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan değerlendirildiğinde insana yakışır istihdamın (yeşil ekonomi) geliştirilmesi ve istihdama tam katılımın sağlanmasında belirleyici faktör olarak yeşil işler kavramı öne çıkmaktadır. Bu amaçla söz konusu kavramların açıklanmasının ve birbirleriyle olan bağlantının ortaya konulmasının faydalı olacağı ve genç işsizliğin yapısal sorunlarına yönelik sürdürülebilir politikalar oluşturulmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.