“Probiyotikler” terimi, yeterli miktarlarda sağlandığında host organizmanın sağlığı üzerinde olumlu bir etkiye sahip olan canlı mikroorganizmaları ifade eder. "Probiyotik" kelimesi ilk olarak 1954 yılında Ferdinand Vergin tarafından belirli bakterilerin bağırsak mikrobiyotası üzerindeki faydalı etkilerini belirtmek için kullanılmıştır. Probiyotiklerin kullanımı tarih öncesi çağlara kadar uzanabilir. Ancak, bazı bakterilerin faydalı etkilerinin keşfi, 20. yüzyılın başlarında Pasteur Enstitüsü'nde çalışma yürüten Rus asıllı Nobel Ödülü sahibi Eli Metchnikoff'a atfedilmektedir. Antimikrobiyal dirençli bakterilerin ortaya çıkması ve yayılması, hayvan yemlerinde antibiyotik büyüme destekleyicilerinin kullanımına ilişkin endişe yaratmıştır. Sonuç olarak, hayvansal üretimi, sağlığı ve refahı artırmak için alternatiflerin araştırılmasına giderek daha fazla odaklanılmıştır. Özellikle probiyotikler, çeşitli çiftlik hayvanı türlerinde önemli sonuçlar ortaya koymuştur. Bu nedenle, dünya çapında probiyotik endüstrisi, hayvansal gıda ürünlerine yönelik artan talebin bir sonucu olarak önemli bir büyüme kaydetmiştir. Probiyotiklerin etkinliği göz önüne alındığında, uzun süreli kullanım için güvenliklerinin sağlanması ele alınması gereken önemli bir konudur.