İlk olarak 1916 yılında L.J. Hanifan’ıın “The Rural School Community” (Kırsal Bölge Okul Toplum Merkezi) adlı çalışmasında kullanılan sosyal sermaye kavramı özellikle 90’lı yıllarda popüler şekilde sosyal bilimler alanında işlenmeye başlanmıştır. Kavramın 90’lı yıllardan sonra daha popüler hale gelmesinde özellikle Pierre Bourdieu, James Coleman ve Robert Putnam gibi farklı disiplinlerde çalışmalar yürüten araştırmacılar tarafından ele alınması etkili olmuştur. Çoğu serbest zaman etkinliği sosyal bir boyuta sahiptir ve bu nedenle sosyal olarak önemlidir. Serbest zaman aktivitelerinin ortak bir özelliği, insanları birbirine bağlama yetenekleridir. Serbest zaman etkinlikleri kişisel sağlık, refah ve kendini gerçekleştirmeye katkıda bulunabilir ve aynı zamanda güven, işbirliği ve bağları teşvik edebilir. Spor salonları, kişilerarası yakınlığın ve fiziksel yakınlığın spor salonu deneyimini tanımladığı yerler olduğundan, spor salonu kullanıcıları için sosyal sermaye ile yakın alaka düzeyi vardır. Egzersiz ve fitnes’a katılım üzerine yapılan çok sayıda çalışmalarda katılımın baskın nedeninin bir arkadaş ve tanıdık ağı kurma arzusu olduğunu göstermektedir. Bu kapsamda bu bölümde sosyal sermaye kavramının tarihi gelişimi, sosyal sermayenin türleri ve sosyal sermaye ile rekreatif etkinlikler arasındaki bağlantı anlatılmıştır.