Göç, insanlık tarihi boyunca var olan önemli bir kavramı oluşturmaktadır. Tarih boyunca yaşanan göçler, en kısa haliyle bir hareketlilik olarak nitelendirilse de kendi içlerinde savaş, iklim şartları, sanayileşme, kentleşme vb. önemli gerekçeleri barındırmaktadır. İnsanların daha iyi bir yaşam için doğdukları/yaşadıkları yerden uzaklaşmak zorunda kalmalarında iç ve dış kaynaklı birçok etmen yer almaktadır. Bu noktadaki motivasyon göçün kavramsallaşmasında etkilidir. Literatürde göçün birden çok türünün yer aldığı bilinse de 20.yüzyılın son çeyreği itibariyle yaşanan göçler, göçün yaygın karakteristiğinin belirlenmesinde etkili olmuştur. Bunu insan hakları ihlalleri, etnik çatışmalar, iç savaşlar ve baskıcı rejimlerle örneklendirmek ve açıklamak mümkündür. Göç yapısı itibariyle sahip olduğu sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlardan hareketle birçok disiplinin araştırma konusu haline gelmiştir. Bu çalışma göç olgusunu, iktisadi bir perspektifle ele almaktadır. Göçün sosyoekonomik boyutu ülkeden ülkeye farklılık gösterdiği bilinmektedir. Buradan hareketle çalışmada öncelikle göç kavramı, kuramsal olarak incelenecektir. Daha sonra Ortadoğu menşeili göçte transit konumda yer alan ülkelerden birisi olan Türkiye’de göçe ilişkin istatistiksel veriler tablolarla incelenerek genel bir çerçeve çizilecektir.