Yeşil Pazarlama ve Pazarda Sağladığı Avantajlar
Şu kitabın bölümü:
Bayram,
A.
T.
&
Kavlak,
H.
T.
(eds.)
2023.
Sosyal Bilimlerde Akademik Araştırma ve Değerlendirmeler - III.
Özet
İnsanoğlu dünyadaki kaynakları adeta sömürmekte ve buna bağlı olarak çevreyi kirletmektedir. Bu tüketim ve kirlilik şehirleşmenin de artması ile birlikte günümüzde yaşam şartlarını zorlayan seviyelere ulaşmaktadır. Bireyler eğitimin artması ve iletişim aygıtlarının da gelişmesi ile birlikte daha bilinçli hale gelmektedir. Bu durum çevreye duyarlı bir toplumun oluşmasına ve çevreye duyarlı ürünlerin tercih edilmesine neden olmaktadır. Çevreye duyarlı ürünlerin satışının artması bu ürünlerin dünya pazarlarında çok daha fazla talep görmesine ve firmaların bu yöndeki üretim çabalarının artmasına neden olmaktadır.
Pazarlama alanında çalışmalar yağan yabancı derneklerin yaptığı çalışmalarda yeşil pazarlama kavramı çevreye duyarlı ürünlerin pazarlanmasında, enerji tüketimleri ile ilgili konular ile ilgilenen bilim alanıdır. Doğayla dost olan yeşil ürünleri tüketen tüketiciler pazarda bu ürünleri alan ve yeşil ürünleri tüketen bireylerdir (Kuduz, 2011). Doğa ile ilgili konularda duyarlı olan tüketiciler doğayı daha az kirleten ürünleri tercih etmektedirler (Biner, 2014). Pazarda faaliyet gösteren şirketler pazarda etkili olan ve müşteri tercihlerini değiştiren bu süreçte üretim süreçlerini bu döneme uygun hale getirmeye çalışmaktadırlar (Alkibay, 2001).
Bu kitap bölümü yayınlanmadan 48 yıl önce Amerika’da bu ülkedeki pazarlama alanı ile ilgilenen derneğin çevresel pazarlama konulu bir toplantısında yeşil pazarlama kavramı gündeme gelmiş ve tartışılmıştır. Amerika’da yapılan toplantıda enerjiden çevresel etkilere kadar pek çok alanda pazarlama faaliyetlerinin etkisi tartışılmıştır (Erbaşlar, 2012). Yeşil pazarlama şirketin ana amacı olan kar elde edilmesini hedef almakla birlikte çevresel faktörlere dikkat edildiği, üretim süreçlerinin çevreye duyarlı olarak modellendiği, enerji tüketimi ve elde edilmesi süreçlerini de kapsayan bir pazarlama türüdür (Uydacı, 2002).