Dünyamızı etkileyen ve çeşitli boyutlara sahip olan küreselleşme, toplumsal yaşamımızda birçok farklı alanı etkilemiştir. Küreselleşme kavramının etkili olduğu alanlardan biri de sosyal politikalardır. Ülkelerin belirlediği ve hayata geçirdiği sosyal politikalar ise toplumun sosyal refah sistemini ve sosyal hizmetlerin niteliğini doğrudan etkilemektedir. Sosyal hizmetler birden fazla meslek ve disiplinin birlikte etkin çalışmalar gerçekleştirdiği bir sosyal politika alanını tanımlamaktadır. Sosyal refah anlayışı, toplum refahını arttırmak ve yaşam standartlarını yükseltmek hedefiyle devletin doğrudan piyasaya aktif katılımını esas alan bir devlet yaklaşımı şeklinde ortaya çıkmıştır. Ekonomi, sosyal yaşamın esas kurumlarından olup, küreselleşmeyle birlikte oluşan gelişmelerin ötesinde kalamaz.  Refah devletinin gelişim süreci, küreselleşme ve ekonomide yeni liberal politikaların bir sonucu olarak gelişim göstermiştir. Sosyal refah sistemindeki bir değişim, sosyal yapının her unsurunu etkiler. Neoliberalizm; refah devleti anlayışını oluşturan her bireye sunulacak sosyal hizmetler, etkin sosyal destekler ve tam istihdam benzeri evrensel yaklaşım ve kurumlara yönelik farklı bir anlayışa sahiptir. Neoliberalizme göre sosyal devlet, sorumluluk yüklemeden, karşılıksız yaptığı sosyal harcamalarla bireylerin özgüvenlerine ve girişimci yönlerine zarar vermektedir. Neoliberalizm, piyasayı sosyoekonomik kararları bir bütün olarak belirleyen bir yapı şeklinde değerlendirir. Bundan ötürü neoliberalizm ideolojisinde, toplumun maksimum faydası, sosyal refah, sosyal devlet ve sosyal hizmetler gibi kavramlar ön planda değildir. Toplumların ilerlemesinde sosyal hizmetlerin önemli bir rolü olmuş ve her dönem insanlar için önem arz etmektedir. Bu çalışmada küreselleşmenin özellikle dünyamızdaki neoliberal politikalar ekseninde sosyal refah ve sosyal hizmetlere olan etkisi değerlendirilmiştir.