Türkiye’nin Nükleer Enerji Politikası: Akkuyu Nükleer Güç Santrali Örneği
Şu kitabın bölümü:
Durgun,
B.
&
Durgun,
F.
(eds.)
2023.
Makro Boyutlarıyla Enerji Ekonomisi.
Özet
Türkiye’nin enerji politikaları çerçevesinde nükleer enerjinin sahip olduğu geçmiş ve haiz olduğu mahiyet düşünüldüğünde, literatürde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne gereken önemin atfedilmediği görülmektedir. Bu bağlamda, Akkuyu projesi ile ortaya çıkan risklerin ve fırsatların henüz kapsamlı bir şekilde tartışılmadığını söylemek mümkündür. Bu çalışmanın amacı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile birlikte ortaya çıkan riskleri ve fırsatları ele almak ve Türkiye’nin bu projeyi neden hayata geçirdiğini değerlendirmektir. Bu doğrultuda çalışmada öncelikle nükleer enerjinin dünya genelindeki durumu ele alınmakta ve ülke bazında kurulu güç seviyelerine, reaktör sayılarına, elektrik üretimlerine, uranyum rezervlerine ve ticaretlerine dair çeşitli bilgiler verilmektedir. Ardından, Türkiye’nin kronolojik olarak nükleer enerji politikaları değerlendirilmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin nükleer enerji politikalarının en somut çıktısı olarak Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ortaya çıkardığı riskler ve sunduğu fırsatlar tartışılmaktadır. Genel olarak değerlendirildiğinde, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, nükleer enerjinin sunduğu enerji arz güvenliğine ek olarak, istihdam yaratma, ekonomik gelir elde etme, alınan eğitim ve kazanılan tecrübe ile birlikte ilerleyen dönemde yerli reaktörlerin yapılması, santrallerin kurulması noktasında önemli fırsatlar sunması beklenen büyük ölçekli bir yatırımdır. Öte yandan, geçmiş dönemlerde açılan ihalelerden ve düşünülen modellerden farklı olarak yap-işlet-devret modeli yerine yap-sahip ol-işlet modelinin tercih edilmiş olması planlanan kazanımları ve nükleer enerjinin sunduğu fırsatları olumsuz yönde etkilemektedir. Sonuç olarak, anlaşmanın yapısından ötürü Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin doğurduğu riskler, sunduğu fırsatlara göre daha ağır basmakta ve bu durum enerji güvenliğinden ziyade daha fazla dışa bağımlılık oluşturmaktadır.