Müzik performansının yaratıcı süreci uzun bir süredir çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Son yıllarda, bu sürecin bilimsel olarak tanımlanması, çeşitli disiplinlerden gelen araştırmacıların katkılarıyla daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmıştır. Özellikle teknolojik gelişmelerin müzikal performans üzerindeki etkisi, önemli bir bakış açısı olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, müzikal performansın yaratım sürecinde yapay zekâ teknolojilerinin katkıları ve bu teknolojilerin kullanımının müzisyenlerin özgünlüğüne olan etkisinin, yapılan çalışmalar bağlamında kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Araştırmada, çeşitli veri tabanlarında “müzik, yaratıcılık ve yapay zekâ” anahtar kelimelerinden oluşan farklı kombinasyonlarla literatür taranmış, elde edilen ve çalışmanın ana tezini destekleyen nitelikli araştırmalar derinlemesine analiz edilmiştir. Bu çalışma ile, yapay zekâ teknolojilerinin müzikal performansın yaratıcı sürecinde çeşitli avantajlar sağladığı görülmüştür. Özellikle yapay zekâ tabanlı müzik üretimi, hızlı ve etkileyici sonuçlar elde etme potansiyeli sunmakta ve müzisyenlere yaratıcılık konusunda yeni keşifler yapma fırsatı vermektedir. Ancak, yapay zekânın müzikal performansın yaratıcı sürecine olan etkisiyle ilgili bazı endişeler ve eleştiriler de bulunmaktadır. Özgünlük ve insan duyarlılığı gibi kavramlar, yapay zekâ teknolojilerinin müzisyenlerin kendilerine özgü ifade biçimlerini kaybetmelerine neden olabileceği endişesini ortaya çıkarmaktadır. Sonuç olarak, yapay zekâ teknolojilerinin müzikal performansın yaratıcı sürecinde önemli katkılar sağladığı ve müzisyenlerin özgünlüğünü destekleyebilecek potansiyel taşıdığı görülmektedir. Ancak, bu teknolojilerin kullanımının denge ve dikkat gerektirdiği unutulmamalıdır. Gelecekte yapay zekâ ve müzikal performans arasındaki etkileşimin bilimsel bir bakış açısıyla ortaya koyulması adına disiplinler arası bakış açılarını da bünyesinde barındıran daha fazla araştırma yapılması önemlidir.