Aromatik bir bitki olan lavanta, benzersiz ve çekici özelliklerinden dolayı son yıllarda insanların ilgi odağı haline gelmiştir. Lavanta tarlaları, kırsal da oluşturduğu mor renkli kartpostal görüntülerle farklı bir deneyim yaşamak isteyen insanların seyahat rotaları arasına girmeye başlamıştır. Bu durum da lavanta turizmi faaliyetlerinin gelişimine zemin hazırlamıştır. Lavanta turizmi, lavanta tarlalarını ziyaret etmek, gözlemlemek, fotoğraf çekmek, lavantadan elde edilen ürünleri deneyimlemek ve lavanta hasadına katılmak amacıyla gerçekleştirilen seyahatler şeklinde ifade edilebilir. Lavanta turizmi, doğaseverler, fotoğrafçılar, romantik tatilciler ile sakin ve huzurlu bir ortamda vakit geçirmek isteyen turistler için ilgi çekici bir seçenektir. Lavanta turizminin, gelir yaratması, istihdam imkânı sağlaması, yerel ve kırsal kalkınmayı desteklemesi ve marjinal alanların ekonomiye kazandırılması gibi birtakım önemli ekonomik etkileri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, sosyo-kültürel yönden; kır-kent etkileşimi, girişimcilik kültürü, kadınların ve gençlerin katılımı, çevresel yönden; ekolojik dengenin korunması, sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşviki ve çevresel farkındalık, politik yönden ise; işsizliği azaltması, devlet ve uluslararası örgütlerin sübvansiyonları ile yeşil bir imaj oluşturması gibi etkileri mevcuttur. Dünya’da Fransa, İspanya ve Bulgaristan lavanta turizmi konusunda popüler destinasyonlar olarak ön plana çıkmaktadır. Türkiye’de ise lavanta turizmi denilince akla ilk sırada Isparta ve Burdur illeri gelmektedir. Lavanta turizmi ile ilgili kavramsal bir çerçeve oluşturulan bu kitap bölümünün literatürdeki boşluğun kapatılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.