Erken Cumhuriyet Döneminde Devletçilik Düşüncesi ve Kadro Hareketi
Şu kitabın bölümü:
Oktay,
E.
&
Turan,
A.
(eds.)
2023.
Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye'de Siyaset ve İdeolojiler Üzerine Tartışmalar.
Özet
Erken Cumhuriyet dönemi, ulus devlet temelinde modern devlet ve toplumun inşa edilmesini amaçlayan bir dönemdir. Bu dönemde siyasal merkez modern devleti inşa etmek adına güçlü bir merkeziyetçi yaklaşım ve devletçilik düşüncesi ile birçok alana müdahale etme, değiştirip dönüştürme amacındadır. Bu amaç, bir taraftan devletin modern formlara sahip bir kimlik edinmesine, diğer taraftan modernleşen, kalkınan ve Cumhuriyet felsefesini benimseyen toplumsal bir yapı kurulmasına yönelik bir amaçtır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için Cumhuriyetin kurucu kadroları, devleti merkeze alan ve ana aktör olarak kabul eden bir yaklaşımı benimsemişlerdir. Bu dönemde devletin geniş bir kulvarda yer aldığını vurgulamak gerekir çünkü Cumhuriyet kurucuları için toplumsal dinamikler modernleşmeyi, sanayileşmeyi ve kalkınmayı gerçekleştirecek kapasiteye sahip değildir. Dolayısıyla devlet her alanda söz sahibi olmalıdır. Devletçilik düşüncesi, bu yaklaşımın en önemli taşıyıcı aracı olarak çok kapsamlı bir içeriğe sahiptir. Bu dönemde devlet hem ulus devleti ve toplumu modern temeller üzerine inşa etmiş hem de sanayileşme ve kalkınmanın gerçekleştirilmesi için güçlü bir aktör haline gelmiştir. Özellikle devletin güçlü bir aktör olarak geniş bir alana müdahale etme yaklaşımı, devletçilik düşüncesinin kabul edilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu bağlamda; Erken Cumhuriyet döneminde devletçilik düşüncesinin ekonomi-politik bir içerik taşıdığı varsayılmaktadır. Erken Cumhuriyet döneminde, devletçilik düşüncesinin kurucu bir düşünce haline gelmesinde ve siyasal, yönetsel, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanın dönüştürülmesinde Kadro Hareketi’nin önemli bir rolü olmuştur. Bu yaklaşım, Erken Cumhuriyet döneminde devletçilik düşüncesinin birçok boyutunu anlamak adına anlamlı görülmektedir.