20.Yüzyılın Başında Rusya Türklerinde Kültürel Gelişmeler ve Osmanlı Devleti ile Olan İlişkiler
Şu kitabın bölümü:
Tansü,
Y.
E.
&
Kara,
F.
(eds.)
2023.
Tarih Alanında Seçme Yazılar-V.
Özet
Tarihsel süreçte yaşamış en dinamik milletlerden birisi olan Türkler, dünyanın çok farklı bölgelerinde ilkçağlardan günümüze varlıklarını sürdürmüşler ve çok sayıda devlet kurmuşlardır. Asya Hun Devleti’nden başlayarak Asya, Avrupa ve Afrika’da çok sayıda Türk Devletinin ismini zikretmek mümkündür. Bu kadar geniş coğrafyaya hükmetmelerinden dolayı Türk dünyasının sosyo-politik sınırları, son derece geniş bir sahayı içermektedir. 20. Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı Devleti’nde yaşayan Türklerin dışında Avrasya coğrafyasının büyük bölümünde çeşitli isimlerle zikredilen Türk toplulukları bulunmaktaydı. Bu topluluklar, Türkistan, İdil-Ural, Kırım, Azerbaycan ve diğer coğrafi bölgelerde yaşamaktaydı. Bunların mühim bir bölümü, Çarlık Rusya’sının egemenliği altındaydı. Rusya Türkleri olarak isimlendireceğimiz bu Türk boylarının Osmanlı Devleti ile münasebetleri Rus işgalinden önceki devirlerde başlamıştı. Öncelikli olarak siyasi mektuplaşmalar ya da küçük çaplı askeri yardımlar şeklinde diplomatik ilişkiler kurulmuştu. Ancak, Rusya’nın bu bölgeleri işgal etmesinin ardından bu tür ilişkiler kesilmiş olsa da; hac ya da eğitim amacıyla yapılan ziyaretler vasıtasıyla kültürel ilişkiler, hep var olmuştu. Başta İstanbul olmak üzere Mekke ve Medine gibi kutsal mekanlar Rusya Türklerinin ziyaret noktalarıydı. Bu süreçte Türk dünyasında gelişen cedîdcilik ve Türkçülük düşüncesi iki bölgeyi daha da yakınlaştırarak ilişkilerin ivmesini artırmıştır. Rusya Türkleri arasında başlayan kültürel canlanma ile Osmanlı kültür dünyasına, Rusya Türkleri aydınlarının ve öğrencilerinin ilgisi yoğunlaşmıştır. Bu dönemde karşılıklı geliş gidişler oldukça fazla olmuştur. Bu çalışmada 20. Yüzyılın başlarında Rusya Türklerinin kültürel uyanışı ve bu çerçevede Osmanlı ile geliştirdikleri ilişkiler değerlendirilecektir.