Bu çalışma Türkiye’de finansal piyasalarda faaliyet gösteren ve ana faaliyet konusu borsa işlemlerinde aracılık olan aracı kurumların finansal yapısının incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla halka açık aracı kurumlar ile sektörü meydana getiren aracı kurumların tamamının 2018 – 2022 dönemine ait mali tabloları konsolide edilerek finansal analiz yöntemleri ile karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre aracı kurum sektörü yakından bağlı olduğu borsa işlem hacimlerinde görülen artışın etkisiyle finansal olarak büyüme gerçekleştirmiş, özellikle halka açık firmalar açısından kârlılığın artırıldığı bir döneme girilmiştir. Covid-19’un 2020 yılında kendini hissettiren etkisinin geçmesiyle birlikte özellikle 2022’de hissedilmeye başlanan enflasyonun borsaya yatırımcıların akın etmesi sonucu aracı kurumlarda önemli derece iş hacmi ve kârlılık artışına yol açmıştır. Sermaye yeterliliği aracı kurumlar açısından önemli bir risk unsuru olmakla birlikte, incelenen aracı kurumlarda risk unsuru oluşturacak bir tabloya rastlanmamış olup, finansal yapının önemli bir risk unsuru taşımadığını ancak firma bazında portföy yatırımlarının da incelenmesinin gerektiğini söylemek gerekir.

Aracı kurumların finansal açıdan sermaye yeterliliğini sağlaması sektörün tüm sorunlarını çözebildiği şeklinde anlaşılmamalıdır. Sektörün uzun zamandır süre gelen sorunlarından biri komisyon iadelerinin önlenmesi, yerli müşterilerden oldukça düşük komisyon alınması, regülasyonlara uyum konusunda hassasiyetler ve sektör içerisindeki yoğun rekabet gibi çeşitli sorunların halen devam ediyor olması, aracı kurumların kurum olarak ilerlemelerinin önüne geçmekte; inovasyon açısından yaşanan fakirlik ise İstanbul finans merkezi projesini yeteri kadar destekleyememektedir. Bununla birlikte sektörün son yıllarda borsaya olan ilginin artması ile umut vaat eden sektörler arasında yer aldığını söylemek mümkündür.