İşletmeler tüketicilerle olumlu ilişkiler kurarak onlarda güzel duygular uyandıracak ve onların satın alma davranışlarını arttıracak konular üzerinde durmaktadırlar. Tüketiciler markalara yönelik farklı duygular hissetmektedir bazıları olumlu duygular içindeyken bazıları kayıtsız bazıları ise olumsuz duygulara sahiptir. Ve bu olumsuz duygular olumlu olanlar kadar onların markalara bakış açısını, algı ve tutumlarını, satın alma niyet ve davranışlarını, marka hakkındaki söylemlerini etkilemektedir. Tüketicilerin olumsuz duyguları yaşanan kötü tecrübeler, ürün hizmet hataları, ilgisizlik gibi nedenlerle kendini göstermektedir. Markadan kaçınma, negatif ağızdan ağıza iletişim ve marka nefreti bu olumsuz duyguların literatüre girmiş kavramlardır. Bu duygular içinde en güçlü olarak tanımlanabilecek marka nefreti markaya yönelik şiddetli, yoğun ve çok olumsuz hislerdir. Dijital çağ, internetin ve sosyal medyanın yoğun olarak kullanılmasına, tüketicilerin birbirlerini tanımasa da iletişim kurabilmesine ve birbirleriyle markalara dair duygu, düşünce ve deneyimlerini paylaşmalarına imkan sunmaktadır. Bu da marka nefretinin daha çabuk yayılmasına ve daha zarar verici olmasına sebep olmaktadır. Bu çalışma, marka nefreti kavramlarını tüm yönleriyle ele almaktadır. Tanımından başlayarak marka nefretinin nedenlerini, sonuçlarını, türlerini, boyutlarını, ilgili marka kavramlarını açıklamaktadır. Çalışmada ayrıca dijital çağın bu duyguların dile getirilmesindeki rolü açıklanmaktadır.