Yoğun Bakım üniteleri (YBÜ), yaşamı tehdit eden bileşenlerin tedavi edildiği yerlerdir ve bu bileşenler genellikle karmaşık sağlık sorunlarına sahiptir. Bu çalışmada, YBÜ'lerde güncelliği süregelen bir durum olan deliryum hakkında bilgi verilerek sağlık profesyonellerinin ve hemşirelerin bu durumu nasıl etkili bir şekilde yönetilebileceği ele alınmıştır. Deliryum; üç ana tipi bulunan, bilinç düzeyinde hızlı bir değişiklikle süren bir terapik bozulmadır. Deliryum belirtileri, tıbbi durumdaki ani değişiklikleri içerir. Bunlar arasında bilinç kaybı, kafa karışıklığı, halüsinasyonlar, ajitasyon, huzursuzluk ve dikkat eksikliği sayılabilir. Klinik seyir, kalıcı koşullara, yaşlanma ve sağlık durumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Yaşlılık, yoğun cerrahi işlemler, kronik tedavi, ilaç kullanımı, dehidratasyon ve metabolik dengesizlikler deliryum riskini artıran birçok faktör arasında sayılabilirken; bilişsel testler, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri, tanıda yardımcı olabilir. Deliryumun tedavisi, bölgedeki nedenlerin belirlenmesini ve bileşenlerini içerir. Tedavide dikkat edilecek hususların en önemlilerinden birisi hasta güvenliğidir ve hastaların sürekli gözlem altında tutulması ile mümkündür. Hastanın sürekli gözlemini yapabilecek olan en önemli sağlık profesyonelleri hemşirelerdir. Hemşirelerin deliryum riskini değerlendirmesi ve hastaların tedavilerini izlemesi birçok açıdan yarar sağlayacaktır. Ayrıca hasta ve aile üyeleriyle iletişim kurarak destek ve eğitim sağlamalıdır. Sonuç olarak, yoğun bakımlarda deliryum, hastalar için ciddi bir sorun olabilir ve etkili bir şekilde yönetilmelidir. Hemşireler, tanı, tedavi ve bakım bileşenlerinde önemli bir rol oynayan sağlık profesyonelleridir. Bu nedenle hasta bakım maliyetlerini azaltarak bakım konforunu sağlamak için hemşirelere düşen rol büyüktür. Deliryumun raporlanması ve doğru hasta izleminin sürdürülmesi, sağlıklılığın arttırılması için hayati bir adımdır.