Çalışmanın amacı günümüz gelişmiş teknolojilerinin finans piyasalarında kullanımının vergilemenin operasyonel maliyetleri üzerindeki etkisinin tespit edilmesidir. Zira 1800’lü yıllardan beridir mevcut teknolojik gelişmeler doğrultusunda ilerleyen teknolojinin en önemli mübadele aracı para ve türevlerinin konu edildiği finansal piyasalarda kullanımı gerek devlete ve gerekse mükelleflere vergilendirme işlemlerinin gerçekleştirilmesinde önemli avantajlar sağlamaktadır. Söz konusu avantajlar devlet açısından güvenlik, hız, etkin denetim ve işlem kolaylığı olarak belirlenmiş, vergi mükellefleri açısından ise; güven, işlem yapma kolaylığı ve zaman tasarrufu olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte finansal piyasalarda FinTech’lerin kullanımı bir yandan vergiye gönüllü uyumu artırırken diğer yandan kırtasiyeciliği önlemesi ve vergi ödemek için yapılan yolculuklar sonucu oluşan karbon salınımın azaltılması gibi nedenlerle çevre kirliliği ile mücadeleye destek olmaktadır. Çalışmada Finteklerin finansal piyasalarda kullanımının yaygınlaşmasının verginin operasyonel maliyetlerine olumlu etki ettiği sonucuna varılmış ancak Türkiye’de teknolojik gelişmelerin yurt dışından alım şeklinde gerçekleşmesi nedeniyle gelişmiş ülkelerle aramızda zamansal bir gecikmenin olduğu görülmüştür. Ülkemizde finansal okuryazarlığı bulunan ve teknoloji geliştirmeye yönelik eğitim alan insan kaynağının sınırlı olması bunun en temel sebebi olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda yükseköğretim düzeyinde teknoloji geliştirmeye yönelik programlarda finansal piyasalara yönelik derslerin seçmeli olarak müfredata eklenmesi ve finansal piyasalara yönelik teknolojik girişimlerin devlet eliyle desteklenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.