Mesleki canlılık, yüksek tatmin, üretkenlik ve katılım arasında meydana gelen bir sinerji olarak tanımlanmaktadır. Çalışanların tutku, canlılık, ustalık ve memnuniyetle tutarlı bir şekilde çalışabilme ve örgütün hedeflerini takip ederek kendi hedeflerini gerçekleştirebilme becerisine sahip olduklarını ifade eder. Çalışanın mesleki canlılığa sahip olması, işini tutkuyla ve enerjik bir şekilde yaptığı, işinde usta olduğu ve yaptığı işten doyum sağladığını gösterir. Mesleki canlılığı yüksek olan bireyler hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendilerini iyi hissederek görevlerini yerine getirirler. Bunun yanı sıra, mesleki canlılığı yüksek olan çalışanlar, enerjik, görev bilinci ve sorumluluğu yüksek, işlerini ustalıkla yapan ve iş tatmini yüksek bireylerdir. Mesleki canlılığa sahip olan çalışanlar, verimli çalışan, üretken ve inovatif düşüncelere sahip, takım arkadaşlarına da önemli derecede enerji veren kişilerdir.

Görüldüğü üzere mesleki canlılık çalışma hayatında önemli bir role ve etkiye sahip olup başarı için de olmazsa olmaz özelliklerden biridir. Mesleki canlılık, performans, örgütsel bağlılık, güvenlik, tükenmişlik, çeviklik gibi örgütsel çıktılar bakımından oldukça önemli bir olgudur. Bu kavramı önemli bir olgu yapan ise, örgütlerde performansı artıran, çalışanların işlerini başarıyla yapmalarını sağlayan enerjinin kaynağı olmasıdır. Fakat yerli yazında son dönemlerde az sayıda çalışmanın yapılmış olduğunu görmek mümkündür. Kavramın anlam ve öneminin, boyutlarının, bireysel ve örgütsel sonuçlarının çok daha fazla kişi bilim insanı tarafından araştırılması uygun olacaktır. Bu bağlamda, bu bölümde mesleki canlılık hakkında bilgi vermek, çalışanlarda ve yöneticilerde farkındalık oluşturmak maksadıyla konu detaylı şekilde ele alınmıştır.