Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı birey tanımlamasında sadece hastalığın veya herhangi bir sakatlığın olmadığı fizyolojik bir iyi olma hali değil bunun yanında sosyal ve ruhsal yönleri de kapsayan bütünsel bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Bu noktada ruh sağılığının ve ruh sağlığı sorunlarının sağlıklı birey tanımlanmasına uyma noktasında en az hastalık veya sakatlık durumları kadar önemli olduğu değerlendirmesi yapılabilir. Ruh sağlığı sorunları tüm gelişim dönemlerinden bireyleri etkileyebilen bir alandır. Erken çocukluk dönemi gelişim süreçlerinin yaşamın geri kalanı üzerindeki etkisine odaklanan kuramcılar özellikle erken çocukluk dönemi sorunlarına ve erken dönem müdahalelerine odaklanmaktadırlar. Bu kapsamda bu çalışma sürecinde okul reddi, anksiyete ve duygu düzenleme kavramlarının tanıtımı hedeflenmiştir. BU sayede temel sosyal çevresi aile olan çocuğun sosyal çevresinin okul vb. yollarla genişlediği okul öncesi dönemde yaşanması muhtemel duygusal problemlerin okuyucunun dikkatine sunulduğu söylenebilir. Nitekim kaygı kökenli bir durum olan okul reddi okul terki gibi ciddi boyutlara varan sonuçlar doğurabilen bir okul devam sorunu olarak ele alınmaktadır. Bu kapsamda okul reddi durumu ile ayrılık anksiyete belirtilerinin benzerliği zaman zaman bu iki problemin fark edilmesi noktasında zorlaştırıcı olabilmektedir. Ancak ayrılık anksiyetesi durumu daha çeşitli uyaranlarda görülürken okul reddi durumunda okul ve okulla ilgili uyaranlara karşı yaşanan kaygı ve kaçınma tepkileri gözlenmektedir. Bu durumlara karşı çocukların duygu düzenleme güçlüklerine odaklanılması ve müdahalede bulunulması önerilmektedir.