Çalışmanın amacı, yönetim süreçleri açısından Türkiye’de spor federasyonlarının başkanlık seçimlerinde esas olan yönetmeliklerin ve SGM’nin (Spor Genel Müdürlüğü) rolünün seçimlerdeki etkisinin incelenmesidir. Bu çalışmada 2004 yılında ve 2012 yılında uygulamaya konulan yönetmeliklerin uygulanması sırasındaki yöntemlerde lobiciliğin etkisi ve öneminin spor yönetimi açısından incelenmesi hedeflenmiş olup lobicilik faaliyetlerinin spor federasyonları başkanlık seçimlerinin sonuçları üzerindeki ağırlığının ortaya konulması araştırılmıştır. Türk sporunun geleceği adına spor federasyonları başkanlık seçimlerinin herhangi bir tehdit ve baskı oluşturulmadan özgür iradeyle yapılabilmesi ve bunun sonucunda gerçekten tam bağımsız ve özerk olan spor federasyonlarının göreve gelmesi için yaptığımız bu çalışma mevcut uygulamalar üzerinde olan kuramsal olgular ışığında betimleyici öngörü ve değerlendirmeler çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Literatür taraması ve gözlemle yapılan bu çalışmada kuramsal olgulardan yola çıkılarak elde edinilen bulgular ışığında 2004 ile 2012 Spor Federasyonu seçim yönetmeliği arasında delegelerin belirlenmesinde belirgin farklılıkların olduğu ve ana statülerinin değiştirilmesine izin verilerek mevcut federasyon başkanına delegelerin belirlenmesinde avantaj sağladığı, Türkiye’de spor federasyonlarının başkanlık seçimlerinde esas olan mevzuatın, merkezi otoritenin etkinliği ve kontrolü ön plana alınarak sık aralıklarla değiştirildiği, üst yazılarla yönlendirilme yapıldığı ve bu çerçevede yapılan seçimlerde görüş ayrılıklarının ortaya çıktığı ve dolayısıyla  çeşitli konulardaki uyuşmazlıklar nedeni ile seçimlerin mahkeme kararı ile iptalinin söz konusu olduğu tespit  edilmiştir.