Kadın Akademisyenlerin Akademik Yükselme Kriterlerinde Annelik Deneyimleri
Şu kitabın bölümü:
Bayram,
A.
T.
&
Agarwal,
N.
&
Raza,
A.
(eds.)
2023.
Sosyal Bilimlerde Kadın Araştırmaları I .
Özet
Bu çalışmada kadın akademisyenlerin akademik yükselme kriterlerinde annelik deneyimlerinin ortaya koyulması amaçlanmaktadır. Kariyer, işyeri ve aile arasında denge sağlama çabasında olan çocuk sahibi kadın akademisyenlerin, değişen akademik yükselme kriterlerinde annelik deneyimlerinin nasıl olduğu araştırmanın problem sorusudur. Araştırma nitel araştırma yöntemi ile gerçekleştirilmiş, araştırma deseni durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Amaçlı ve kartopu örnekleme yöntemleri ile 10 anne akademisyen ile derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Kadın akademisyenlerin akademik yükselme kriterlerinde annelik deneyimleri “Ev içi sorumluluklar”, “İş yerinde sorumluluklar”, “Akademide sorumluluklar” ve “Akademide kariyer planlaması” şeklinde 4 ana tema ve 16 alt tema altında toplanmıştır. Ulaşılan temalar ve alt temalar yorumlanarak neden-sonuç ilişkileri ile irdelenmiş ve sonuçlar ortaya konulmuştur. Bu sonuçlara göre cinsiyete dayalı roller iş, akademi ve ev yaşamında kadınların iş-aile dengesini kurma çabasını ortaya çıkarmış ve yaşadıkları zorluklar akademisyen annelerin akademik kariyerlerini olumsuz etkilemiştir. Kariyer basamaklarını çıkmada mevcut koşullarda zorluk yaşayan akademisyen annelerin yeni yükselme kariyerleri ile birlikte tamamen hayal kırıklığı ve ümitsizlik duygusu yaşadığı görülmüştür. İş, akademi ve yaşam motivasyonlarının düştüğü, yılgınlık ve vazgeçme gibi duygu ve davranış örüntüleri sergiledikleri anlaşılmıştır. Yeni yükselme kriterleriyle birlikte kaygı, stres ve yetersizlik duyguları artmış, yeni kriterler stresör olarak yaşamlarına dahil olmuştur. Sosyal desteklerinin yetersizliğini aktaran akademisyen anneler yeni kriterlerle birlikte daha çok desteğe ihtiyaç duymaktadır.
Akademisyen annelerin yeni yükselme kriterlerinde kariyer platosunu daha belirgin bir biçimde yaşayacakları, mevcut durumda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayanan geleneksel baskın rollerin yer aldığı annelik deneyimlerinde cam tavan ve annelik duvarına maruz kalmaya devam edecekleri, sosyal destek ağlarının ve toplumun toplumsal cinsiyet eşitlik bilinci ve farkındalığı artmadıkça bu durumun değişmeyeceği düşünülmektedir.