Post-Truth Pazarlama
Şu kitabın bölümü: Bayram, A. T. (ed.) 2023. Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar-IV.

Ahmet Tan
Iğdır Üniversitesi
Barış Armutçu
Iğdır Üniversitesi

Özet

Günümüz siyasal söylemleri arasında yer alan ve hızlıca birçok dilde yaygınlaşan post-truth kavramı artık popüler siyasetin vazgeçilmez bir unsuru olarak hayatımıza girmiştir. Post-truth kavramının ortaya çıkmasındaki ana unsurlar arasında seçim dönemlerinde siyasilerin kendilerini pazarlamak için söylemiş oldukları yanlış/eksik/yalan haberlerin sayısının ve kullanımın giderek artması yer almaktadır. Post-truth kavramı son yıllarda sıkça uluslararası literatürde tartışılmaya başlanmış ve günümüz Türkiye siyasi hayatına ve literatürüne girmiştir. Bu açıdan değerlendirildiğinde post-truth kelime ve içerik anlamıyla ulusal ve uluslararası literatürde henüz emekle aşamasında olduğu ifade edilebilir. Bu kapsamda post-truth kelimesi kavramsal olarak incelendiğinde, Türkçe’ye ‘hakikat sonrası’, ‘gerçek-ötesi’ veya ‘gerçek-sonrası’ şeklinde çevrilmekte ve kullanılmaktadır. Post-truth kavramının siyasal hayatta sıkça kullanılmaya başlanmasının ve ortaya çıkmasının temelinde 2016 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan seçimlerde Trump’ın seçimi zaferle kazanması ve 2016’daki Brexit referandumunda yürütülen kampanya önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte 2016 yılında Oxford sözlüğünün yılın sözcüğü olarak post-truth kavramını seçmiş olması diğer bir önemli etkendir. Tüm bu unsurlar post-truth kavramının siyasal hayatta etkin bir şekilde kullanımının önünü açmış ve artık günümüz dönemi hakikat sonrası bir çağ olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Hiç kuşkusuz hakikat sonrası çağ olarak adlandırılan ve yalanların artık ayırt edilemez olduğu bir dönemde dijitalleşmenin getirdiği sosyal medya uygulamalarının rolü yadsınamaz derecede önem arz etmektedir.  Sosyal medyanın rolü siyasi liderlerin lehine yapılan manipülatif içerikler açısından değerlendirildiğinde post-truth kavramının gerçekliğini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda PolitiFact araştırma şirketi tarafından yapılan bir araştırmada Trump’ın seçim sürecinde yaptığı açıklamaların ve paylaşımların %69’u ve aynı seçimde rakibi Clinton’un yaptığı açıklamaların ve paylaşımların %26’sının yalan ve yanlış olduğu tespit edilmiştir. Gerçeği yansıtmayan içeriklerin üretilmesi ve sıklıkla kullanılması siyasilerin rakiplerine karşı üstün bir rekabet avantajı elde etmelerini sağlamaktadır. Bu durum post-truth kavramının gücünü ve etkinliğini göstermektedir. Bu açıdan emekleme aşamasında olan post-truth pazarlama kavramının tüm yönleriyle ele alınması ile birlikte ulusal ve uluslararası literatüre önemli katkılar sağlaması beklenmektedir. Yapılan bu çalışmada post-truth kavramının tanımı, önemi, tarihsel gelişimi, siyasal pazarlama ve dijital pazarlamadaki rolü ve psot-truth alanında yapılan çalışmaların genel bir derlemesi yapılacaktır.

Kaynakça Gösterimi

Tan, A. & Armutçu, B. (2023). Post-Truth Pazarlama. In: Bayram, A. T. (ed.), Sosyal Bilimler Üzerine Araştırmalar-IV. Özgür Yayınları. DOI: https://doi.org/10.58830/ozgur.pub144.c771

Lisans

Creative Commons License

Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.

Yayın Tarihi

25 June 2023

DOI