Bu çalışma, Toplum 5.0 kavramı çerçevesinde teknolojinin çalışan deneyimi üzerindeki etkisini incelemektedir. Toplum 5.0, Japonya'nın öncülüğünde geliştirilen, insan merkezli ve sürdürülebilir bir toplumsal dönüşümü ifade eden bir vizyondur. Endüstri 4.0’ın sunduğu dijitalleşme, yapay zeka ve büyük veri gibi teknolojilerin, yalnızca ekonomik fayda sağlamakla kalmayıp, toplumsal refahı artırmayı da hedeflemesi gerektiği savunulmaktadır. Bu bağlamda, teknolojinin çalışan deneyimini nasıl iyileştirdiği, iş süreçlerinde verimlilik artışının ötesine geçerek çalışanların duygusal, psikolojik ve sosyal iyi oluşlarını nasıl desteklediği ele alınmaktadır. Çalışan deneyimi, bireyin işe girişinden itibaren tüm kariyer yolculuğunu kapsayan duygusal ve fiziksel süreçlerin toplamıdır. Teknoloji, çalışan deneyimini geliştirmek için güçlü bir araç olarak kullanılmakta; yapay zeka, otomasyon ve veri analitiği gibi yenilikler, çalışanların iş yükünü hafifletirken, kişisel gelişimlerine ve iş yerindeki sosyal dinamiklere katkı sağlamaktadır. Ayrıca, dijitalleşme ve akıllı teknolojiler, esnek çalışma modelleri ve uzaktan çalışma imkanlarını artırarak çalışanların iş-yaşam dengesini korumalarına yardımcı olmaktadır. Toplum 5.0, çalışanların memnuniyetini ve işyerinde adalet, çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik eden bir anlayışı benimsemektedir. Bu dönüşüm, insan ve teknoloji arasındaki dengeyi sağlama amacını taşımaktadır. Çalışma, Toplum 5.0’ın tarihsel gelişimini ele alarak, teknolojinin yalnızca üretim ve verimlilik artışı sağlamaktan öte, çalışanların refahını ve toplumsal sürdürülebilirliği nasıl desteklediğini göstermektedir. Özellikle, yapay zeka destekli insan kaynakları uygulamaları, çalışan bağlılığını artırmakta ve işyerinde kişiselleştirilmiş deneyimler sunmaktadır. İnsan odaklı bir dijital dönüşüm, iş dünyasında yeni bir paradigma oluşturmaktadır. Teknoloji ile desteklenen çalışma ortamları, çalışanların motivasyonunu artırarak, yaratıcı düşünme ve inovasyonu teşvik eden bir iş kültürüne katkı sağlamaktadır.