Obezite, küresel çapta yaygınlaşmış ve büyük bir halk sağlığı problemine dönüşmüş bir durumdur. Bu durum, genellikle enerji dengesizliği, genetik faktörler, yaşam tarzı alışkanlıkları ve beslenme alışkanlıkları gibi bir dizi karmaşık etmenin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Son yıllarda yapılan araştırmalar, obezitenin artan bir şekilde işlenmiş gıda tüketimi ile ilişkilendirildiğini göstermektedir. Yapılan araştırmalar, işlenmiş gıdaların aşırı kilo ve obezite riskini artırabileceğini göstermektedir. Bu tür gıdaların düzenli tüketimi, uzun vadede enerji dengesizliğine ve kilo artışına neden olabilir. Ayrıca, işlenmiş gıdaların içerdikleri yüksek orandaki şeker ve yağlar, metabolik sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. İşlenmiş gıdaların obezite üzerindeki etkisi, günümüz beslenme alışkanlıkları ve gıda endüstrisinin gelişimiyle yakından ilişkilidir. Bu tür gıdalar genellikle aşırı miktarda eklenmiş şeker, tuz ve doymuş yağ içerirken, aynı zamanda düşük besin değerine sahiptir. Bu özellikler, enerji yoğunluğu yüksek ve besleyici değeri düşük bir diyetin oluşmasına katkıda bulunabilir. İşlenmiş gıdalar, genellikle hızlı tüketilen, doyurucu olmayan ve aşırı miktarda tüketilebilen ürünleri içermektedir. Bu bağlamda, işlenmiş gıdaların tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi, dengeli ve besleyici bir diyetin teşvik edilmesi ve obezitenin önlenmesi için bilinçlendirme konusunda çaba gösterilmelidir. Beslenme tercihlerindeki değişiklikler, obezite epidemisiyle mücadelede önemli bir strateji olabilir.