Selected Papers in the Field of History- IV
Synopsis
Kurtuluş Savaşı’nın ardından cephede kazanılan zaferin yeterli olmadığını her fırsatta dile getiren Mustafa Kemal Atatürk, asıl zaferin eğitim ve ekonomik kalkınma ile gerçekleşeceğini her fırsatta dile getirmiştir. Henüz cumhuriyet ilan edilmeden önce 8 Mart 1923 tarihinde Misak-ı Maarif başlıklı bir genelge yayınlayarak, gençlerin bilim, ilim ve ahlak bakımından aydınlatılması, cahilliğin yok edilmesi ve donanımlı gençlerin yetiştirilmesi konularına yer vermiş, milli eğitim ile ilgili önemli hükümler hazırlatmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında temel hedef cehaletin giderilmesi ve okur yazar oranının artırılması olmuştur. Daha sonra cumhuriyet rejimi kültür harekatının en önemli unsurlarından biri Türk tarihi olmuştur. Çünkü bir milletin oluşumunda etkin olan en önemli kültür öğelerinden biri tarihtir. Bu bağlamda ulusal bilinç oluşturmak, toplumda milli birlik ve beraberliği sağlamak, milli kültür ve tarihi karaktere uygun eğitim önem arz etmektedir.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bunun paralelinde Türkiye’de tarih öğrenmek ve öğretmenin önemi daha farklı bir anlam kazanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra toplumun, ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programları düzenlenmiştir. Tarih eğitimi öğrencilerde ulus bilinci oluşturmak, tarihsel düşünme becerilerini geliştirmek için tarih öğretimi zorunlu kılınmıştır.
Tarih öğrenmek toplumlarda manevi kültür değerleri, gelenek ve göreneklerine sahip çıkma sorumluluğu oluşturur. Toplumlar ait olduğu ulusu ve yurdunu daha yakından tanıma imkanına sahip olur. Bu nedenle tüm gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda tarih, vatandaşlık bilinci oluşturma, ulusal bilinç oluşturma amacı ile eğitim öğretim müfredatında yer almaktadır.
R.G.Collıngwood’a göre tarih; "insanın kendisine ilişkin bilgisi için vardır. Tarih, insanın kendini tanımasıdır. İnsanın zaman içinde neler yaptığını, ne olduğunu ortaya koyar ve neler yapabileceğinin tek ipucudur." Tarih ilmi bireye eleştirel bir düşünme özelliği sunduğu gibi geçmiş ile gelecek arasında köprü oluşturarak, günümüz dünyanın siyasi, sosyal, ekonomik sorunlarına farklı bakış açıları da kazandırır. Bu açıdan geçmişi en doğru şekilde öğrenmek ve öğretmenin önemi araştırmacılar tarafından çeşitli şekillerde vurgulanmıştır.
Tarih Alanında Seçme Yazılar -IV- başlıklı kitabımızın yayınlanma aşamasında, bizden emek ve desteklerini esirgemeyen Sayın yazarlarımıza ve Özgür Yayınları’na teşekkürlerimi sunarım.
Doç. Dr. Yunus Emre Tansü