Tükenmişlik en çok karşılaşılan ve hemen herkesin yaşadığı önemli bir psikolojik durumdur. Günümüzde değişim hızının artmasıyla, insanların devamlı bir şeyler kaçırıyormuş korku ve endişesiyle, kendilerini hızlı hareket etmek zorunda hissetmeleri, tükenmişliği günlük yaşamın bir parçası haline getirmiştir. Özellikle çalışanların günün büyük bir bölümünü örgütte geçirmeleri nedeniyle tükenmişliğin örgütsel boyutunu daha çok öne çıkarmaktadır. Tükenmişlik, insanın duygusal ve fiziksel kaynaklarının azalması anlamına gelmektedir. Tükenmişlik, genellikle insanlarla yoğun etkileşimin olduğu mesleklerde daha fazla yaşanmaktadır. Tükenmişlik adaletsiz yönetim, ağır iş yükü, zayıf iletişim, engellenme, aşırı biçimsellik, amaçların belirsizliği, güvensizlik, zaman baskısı, aşırı rekabet gibi nedenlerle çalışanların kendisinden, çevresinden veya bağlı olduğu örgütten kaynaklanan sorunların birikerek çalışanlarda duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve düşük başarı hissi oluşarak tükenmişlik sürecine girmelerine ve işlerini yapamaz duruma gelmelerine neden olabilmektedir. Dolayısıyla tükenmişlik, hem çalışanlar hem de örgüt açısından önemli sorunları beraberinde getirmesi nedeniyle üzerinde durulması ve başa çıkılması gereken bir süreçtir.