Selected Papers in the Field of History- II
Synopsis
Türkler dünyanın dört bir köşesinde çeşitli medeniyetler kurmuş, maddi manevi en köklü tarihe sahip milletlerden biridir. Türklerin hakimiyet anlayışına bağlı olarak sürekli fetih hareketleri, farklı kültürlerle kaynaşmasına zemin oluşturmuş, buna rağmen kendi öz kültürlerini korumayı başarmışlardır. Buna bağlı olarak hemen hemen tüm coğrafyalarda atalarımızın kültürel izlerine rastlamak mümkündür. Bir millet maddi ve manevi kültürel kalıntılarını araştırıp, üzerinde analiz ve keşifler yaparak, kendi milletine ve dünya kamuoyuna takdim ederse o milletin ilim, sanat ve fikir hayatı hak ettiği konuma doğru yol alabilir.
Ulusal tarihin araştırılması ve öğretilmesi, Türk milli bilincinin oluşması bakımından büyük önem arz etmektedir. Bir ulusu, ulus yapan en önemli unsurlardan biri o ulusun tarihidir. Bir milletin en önemli kültür hazinesi, hafızasıdır. Toplumda ulus bilincini oluşturmak, uluslararası ilişkileri ve siyaseti belirlemek, toplumda milli birlik ve beraberliği sağlamak açısından ulusal ve uluslararası tarih çalışmaları önem arz etmektedir.
Ulusal tarih bilincine büyük önem veren Mustafa Kemal Atatürk, Türk Tarih Tezi başlıklı bir çalışma hazırladı. Daha sonra tarih çalışmalarının derinleştirilmesi, teoriden pratiğe geçirilmesi, Türk tarihi araştırmalarının metodolojik şekilde yapılması arzusuyla “Genel Türk Tarihi Kürsüsü”nü, İstanbul Darülfünun’da oluşturdu. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi ve Mehmet Fuat Köprülü tarafından 20 Mayıs 1925 tarihinde Türkiye’ye davet edilen Zeki Veli Togan bu kuruluşun kürsü başkanı olarak seçildi. Daha sonra 1946 yılında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümünde, Genel Türk Tarihi kürsüsü kuruldu. Bu kuruluşlar aracılığıyla birbirinden değerli tarih araştırmacıları yetişti ve Türkiye Cumhuriyeti’nde modern tarihçiliğin doğuşuna katkı sağlandı.
Her ulus hafızasına sahip çıkarak, bulunduğu noktadan ufka doğru açılan, yakın ve uzak tarihini araştırmak zorundadır. Özellikle uluslararası ilişkilerde siyasi, ekonomik, kültürel siyasetin belirlenmesinde tarih ayna görevi üstlenmektedir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez.” Tarih çalışmaları bize geçmiş ile günümüz arasında köprü oluşturarak, çağdaş dünya sorunlarını daha kolay yorumlayabilme özelliği kazandırır. Özellikle siyasi, iktisadi, sosyal, kültürel, uluslararası siyasi olayların daha iyi kavranması açısından tarih çalışmaları ve tarih öğrenimi büyük önem arz etmektedir.
Tarih Alanında Seçme Yazılar -II- başlıklı kitabımızın yayınlanma aşamasında, bizden emek ve desteklerini esirgemeyen Sayın yazarlarımıza ve Özgür Yayınlarına teşekkürlerimi sunarım.