Contemporary Research in Islamic Finance and Accounting
Synopsis
İslam, insan hayatının tüm yönlerini kapsayan kurallar ve düzenlemeler ortaya koyan, başta insanın ve diğer tüm varlıkların sahibi ve yaratıcısı olan, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah (cc) tarafından ortaya konulmuş eşsiz bir sitemdir. Bu sistem insan hayatını ilgilendiren tüm alanlarla ilgili düzenlemeler içerir ve hiç şüphesiz bu düzenlemelerden en önemlilerinden birisi de ekonomik sistemdir. İnsan yaşamı boyunca diğer insanlarla ekonomik ilişkiler kurmak zorundadır. İlahi sistem gereği insanlar birbirlerine muhtaç yaratılmış olup ekonomik sistem insan ilişkilerinin temelinde yer almaktadır. Finansal sistemler ise ekonomik sistemlerin bir alt sistemi olarak her zaman var olagelmiştir. Finanssız bir ekonomik sistem düşünülemez. İslam ekonomi ve finans sistemi bu kadar önemli olmasına rağmen günümüz modern ekonomi ve finans dünyası içerisinde yeterince anlaşılabilmiş ve kurumsallaşabilmiş değildir.
İslam’ın ilkelerine uygun tam olarak tasarlanmış bir ekonomik ve finansal sistem nasıl olacaktır? Bu sistem modern ekonomi ve finansal sistemlerden ne kadar farklı olacaktır? Modern ekonomi ve finans sistemlerinin temelinde faiz yer almaktadır ve İslam bunun yerine neyi koymakta veya önermektedir? Schumpeter’in (1961) de belirttiği gibi finansal sistem ve finansal sektör olmadan inovatif büyüme gerçekleştirilemez ve para bu sistemin temelinde yer almaktadır. Modern finansal sistemler ise para transferinin merkezine faizi koymuşlardır. Finansal sistemin temeli kredi oluşturma potansiyeline bağlıdır ve bu noktada fon fazlası olan kişi veya kurumların bir sistem aracılığıyla fon ihtiyacı olanlara ihtiyaç duyulan fonları transfer etmesi beklenir. Burada sistem ve denge yine faiz aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. İslam ise faiz ve faize dayanan tüm sistemlere koşulsuz ve şartsız karşı çıkmaktadır. O halde ekonomi ve finans sistemlerinin faiz enstrümanı olmadan dizayn edildiği bir sisteme ihtiyaç vardır. İslam, modern ekonomik sistemin ortaya koyduğu para ve sermaye piyasalarının işleyişine temelde karşı çıkmamaktadır. İnsanın ekonomik sistemle birlikte ele alınması ve insanın gelişmesi ve kalkınması da İslam’ın hedefidir. Bu açıdan bakıldığında bankacılık sistemi ve sermaye piyasaları da İslami sistemlerdir ve gereklidir. İslam toplumsal barışı ve huzuru zedeleyecek tüm zararlı araç ve uygulamalara karşı yasaklar ve önlemler almıştır. Bunların başında hiç şüphesiz faiz gelmektedir. Yine ekonomik sistemin temelinde yer alan alış-veriş de karşılıklı serbest irade beyanlarının ortaya koyulduğu akitleşme ile ve tarafların karşılıklı haksızlığa uğratılmadığı usullerle yapılmalıdır. Arz ve talebin bir etkilenmeye maruz kalmadan serbestçe piyasa fiyatlarının oluşturmasına uygun zemin hazırlanmalı ve bu sisteme müdahale eden stokçuluk, malların piyasaya ulaşmasını engelleme vb. müdahaleler engellenmelidir. Yalan, hile ve aldatmanın olmadığı tarafların karşılıklı kazanç sağlamaları ve serbest irade beyanlarına bağlı bir ekonomik ve finansal sistem kurulmalıdır. Ayrıca İslam ekonomi ve finans sisteminde elde edilen servet üzerinde zekât gibi yine toplumun huzur ve dayanışmasını temin eden önemli bir düzenleme yer almaktadır. İşte İslam ekonomi ve finans sistemi bu ve buna benzer düzenleme ve hükümlerle insanın sadece ahiret hayatında değil dünya hayatında da huzur ve refah içerisinde yaşamasını sağlayacak sistemler ortaya koymaktadır.
Bu noktada en büyük sorun modern ekonomi ve finansal sistemler gelişip kurumsallaşırken, İslam ekonomi ve finans sistemi kurumsallaşamamış ve modern sistemlere ayak uydurmakta zorlanmıştır. Bu konudaki akademik çalışmalar ve düşünsel evrim son yüz yılda gelişmeye başlamış fakat yeni uygulama imkânı bulmaya başlamıştır. Özellikle, bankacılık alanındaki gelişmelerle birlikte bu alan literatür anlamında zenginleşmeye başlamıştır. Fakat halen “İslam ekonomisi” ve “İslami finans” tanımlamaları konusunda kafa karışıklığı devam etmektedir. Bir taraftan finansal okuryazarlık sorunu diğer taraftan faizin tam olarak anlaşılmaması bu kafa karmaşıklığını devam ettirmektedir. Diğer bir sorun ise faize alternatif olarak ortaya konulan bazı çalışmaların i’ne satışı misali şer-i hile boyutunun ötesine geçememiş olmasıdır. Bazen de faize karşı İslam toplumlarındaki hassasiyetin ortadan kalkması ve faizin sıradanlaşması da sorunun çözümünün önünde önemli bir engel olarak durmaktadır.
İşte böyle bir dönemde Hasan Kalyoncu Üniversitesi önderliğinde düzenlenen 3. Uluslararası İslami Finans ve Muhasebe kongresi bu alandaki eksiklikleri gidermek ve İslam ekonomi ve finansının gelişmesine zemin hazırlamak adına önemli bir adımdır. Bu kitapta, bahsi geçen sempozyumda sunulan bildirilerin tam metinleri derlenerek sunulmaktadır. İslami finans, İslam İktisadı, İslami sigortacılık, İslami işletmecilik ve İslami finansal kurumlarda işletme yönetiminin birçok alanına ilişkin alanında önde gelen akademisyenlerinin görüş, fikirler ve önerileri yer almaktadır. Bu çalışmanın İslam ekonomi ve finansının gelişmesine katkı sağlaması ve bu konudaki duyarlılığı artırması en büyük hedefimizdir. İlgi duyan tüm taraflara faydalı olması dilek ve temennilerimizle.
Prof. Dr. Mazlum ÇELİK
Prof. Dr. Mehmet KAYGUSUZOĞLU